Efatech
Dikiş otomasyon sistemleri ile tekstil sektörünü dönüştürmek
Tekstil üretimi, dünya genelinde en fazla insan gücüne bağımlı sektörlerden biri olmaya devam ediyor. Kot pantolonların paçalarını kıvırmak, çamaşır makinesi talimatlarını veya askı için şerit halkalarını eklemek, hatta pantolonları ters çevirmek gibi işlemler hâlâ büyük ölçüde elle yapılan, zahmetli ve zaman alıcı işlerdir.
Türkiye merkezli Efatech, tekstil sektörünün diğer sektörlerle aynı seviyeye ulaşmasının zamanının geldiğine inanıyor. Bu nedenle, insanların dakikalarca uğraştığı işleri saniyeler içinde gerçekleştirebilen bir dizi dikiş otomasyon sistemi geliştirdi.
Efatech’in kurucuları, tekstil sektöründeki geniş bilgi birikimleriyle gurur duyuyor ve bu sayede müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi, özelleştirilmiş otomasyon çözümleri sunabiliyor. 2014 yılında kurulan Efatech, kişisel ve yüksek kaliteli hizmet anlayışıyla önemli bir büyüme kaydetti. Bugün ürünlerinin %70’ini ihraç ediyor ve dünya çapında 40’tan fazla ülkedeki müşterilerine hizmet veriyor. Bu sayının, Dassault Systèmes’in bulut tabanlı çözümlerinden daha fazla yararlanmasıyla artması bekleniyor.
Zorluk
Efatech, coğrafi erişimini genişlettikçe, faaliyetlerinin karmaşıklığı da arttı. Robotik makineler portföyü önemli ölçüde büyüdü ve her ürün, müşteri taleplerine özel olarak özelleştirilmiş birçok parçayı içeren binlerce parçadan oluşabiliyor. Bu ürünler ve parçalarla ilgili tasarım verileri, SOLIDWORKS® kullanılarak oluşturuluyor ve genellikle yerel ağın dışında erişimi son derece yavaş olan çeşitli sunucularda saklanıyordu. Bu durum, Efatech’in dağınık Ar-Ge, satış ve üretim ekiplerinin ihtiyaç duydukları verilere zamanında erişmesini zorlaştırıyor ve genellikle eriştikleri verilerin güncel olup olmadığından emin olamamalarına neden oluyordu.
Değişiklik yönetimi de zaman ve kaynak açısından oldukça zahmetliydi. Satış ekipleri, müşterilere ürünlerinin fiziksel çizimlerini gösteriyor ve ardından değişiklik taleplerini sözlü olarak Ar-Ge ekibine iletiyordu. Bu şekilde çalışmak, genellikle birden fazla yineleme yapılmasına ve çok sayıda e-posta alışverişine yol açıyordu.
Çözüm
Efatech, SOLIDWORKS tasarım yazılımının ilk kurulumunu yöneten Dassault Systèmes iş ortağı Yenaplus ile halihazırda iyi bir çalışma ilişkisine sahipti. Yeniden destek almak için bu iş ortağına başvuran Efatech, Yenaplus’un gösterdiği Dassault Systèmes’in bulut tabanlı platformu sayesinde, ENOVIA gibi ürün veri yönetimi araçlarını kullanarak tüm ürün bilgilerini tek bir merkezi konumda toplayabileceğini gördü.
Şirket, özellikle bulut tabanlı altyapıdan etkilendi. Bu altyapı, farklı ekiplerin internet bağlantısı olduğu sürece herhangi bir yerden tasarım verilerine güvenli bir şekilde erişmesini ve iş birliği yapmasını sağlıyor. Artık satış ekipleri, müşteriye yerinde mobil cihazlarıyla güncel 3D çizimleri paylaşabiliyor ve değişiklik taleplerini uzaktan yönetebiliyor.
Yenaplus, başlangıç eğitimlerini sağlayarak ve eski verileri platforma aktarma sürecini destekleyerek yalnızca iki ayda bu süreci tamamladı. Efatech ekipleri, kullanıma hazır bir bulut çözümü uyguladığı için platforma hemen adapte olabildi.
Faydalar
Dassault Systèmes’in bulut tabanlı platformunu benimseyen Efatech, tasarım ve geliştirme sürecinin her aşamasında yeni verimlilikler elde etmeyi başardı.
Örneğin, Collaborative Designer for SOLIDWORKS kullanarak Efatech, tasarım verilerini platformda yer alan SOLIDWORKS tasarım arayüzü içinde saklayabiliyor, erişebiliyor ve paylaşabiliyor. Tüm verilerin tek bir yerde toplanması sayesinde tüm departmanlar, bir makinenin tasarımının en güncel versiyonlarını gerçek zamanlı olarak görebiliyor ve iş birliği yapabiliyor.
ENOVIA’nın ürün veri yönetimi yetenekleri sayesinde, SOLIDWORKS tasarımları ve bu ürünlere ait tüm veriler – kullanılan malzemeler, boya detayları, sertleştirme, anotlama, kauçuk kaplama veya gerekli kimyasal işlemler gibi – düzenli bir şekilde saklanıyor. Her bir parça benzersiz bir kod ile etiketleniyor ve bu sayede tasarım, üretim ve üretim sonrası aşamalarda hata ihtimali azaltılıyor.
Değişiklik yönetimi de önemli ölçüde iyileşti. Efatech’in artık kapsamlı bir parça kütüphanesi olduğu için, tasarımcılar mevcut parçaları gelecekteki ürünlerde kolayca yeniden kullanabiliyor, bu da geliştirme süresinden büyük ölçüde tasarruf sağlıyor.
Belirli bir müşterinin ihtiyaçlarına göre tasarlanan bir ürün, satış ekibi tarafından telefon veya tablet üzerinden 3D olarak sunulabiliyor. Müşteri geri bildirimine bağlı olarak, yorumlar eklenip değişiklik talepleri doğrudan platform üzerinden Ar-Ge ekibine iletilebiliyor. Bu süreç, ürün geliştirme sürecinin onay aşamasını hızlandırıyor.
Gelecek yıllarda Efatech, Dassault Systèmes platformunun daha fazla özelliğinden faydalanmayı planlıyor. Örneğin, şirket üretim için tasarımı kolaylaştırmak adına, mühendislik BOM (Malzeme Listesi) ile üretim BOM’u tanımlamak, karşılaştırmak, yönetmek ve güncellemek için DELMIA’dan faydalanmayı düşünüyor.
Bu vizyon, Efatech’in üretim kapasitesini daha az karmaşıklıkla artırmasına yardımcı olacak. Daha yüksek operasyonel verimlilik ve üretkenlikle çalışmak, şirketin makinelerinin %100’ünü ihraç etmesine olanak tanıyacak ve nihayetinde Efatech’i pazar lideri olarak konumlandıracak.
Soru&Cevap: Tekstil Endüstrisi
Efatech gibi tekstil otomasyon şirketleri, dünya genelindeki tekstil üretim firmaları için otomatik süreçleri kolaylaştırıyor. Efatech’in yenilikçi çözümleri, insanların dakikalarca sürecek işleri saniyeler içinde yapabilen robotik teknolojilerden faydalanıyor.
Bir saatte, paça kıvırma makinesi 250 çift kot pantolonun paçasını kıvırabilir, halka takma makinesi 1.250 halkayı dikebilir ve çevirme makinesi 350 pantolonu ters çevirebilir. Bununla birlikte, etiket dikiş makinesi altı kişinin işini kolayca yapabilir – üstelik bir operatöre ihtiyaç duymadan.
Tekstil endüstrisinde otomasyonun geleceği için bir vizyon, yapay zeka (AI) ve otomasyon teknolojilerini kullanarak insan müdahalesine ihtiyaç duymadan çalışan “karanlık fabrikalar”dır. Tamamen otomatikleştirilmiş fabrikalar, üretkenliği artırabilir ve operasyonel verimliliği geliştirebilir – böylece tekstil üretim maliyetlerini düşürebilir.